31 Aralık 2015 Perşembe

2015'de neler oldu?

http://blog.milliyet.com.tr/2015-de-neler-oldu-/Blog/?BlogNo=518567
Neler neler olmadı ki!
Belki çok güzel olaylar olup içimizi ısıttı, mutlu kıldı ama 2015 yılının geneline baktığımızda;  umutlarla karşıladığımız yılın bilançosu karman çorman…
İyiler ve güzellikler usumuzda kaldı.
Kötüler ve kötülükler yüreğimizi paraladı.
Ortalık toz duman!
Her yer viran!
Özge Can’ı hunharca katleden vahşi yaratıklar, belki en ağır cezayı almış olsalar, kanı yerde kalmamış gibi gözükse bile yüreklerimizdeki acısı soğumadı. Özge Can’ın, gülen o güzel gözleri fotoğraflarda anı olarak kaldı. Hiçbir şeyin artık Özge Can’ı geri getiremeyeceğini bilmek ise başka bir acı!
Özge Can gibi daha niceleri, şiddete, tecavüze maruz kalarak sonsuzluğa doğru yol aldı.
‘’Kadına Şiddete Hayır!’’ ‘’Özge Can bir simge olsun, Özge Can Yasası çıksın’’diye sokaklarda etkinlik düzenleyen sivil toplum kuruluşlarının üyelerine, güvenlik güçleri şiddetin en alasını uygulamakta beis görmediler!
Sonsuzluğa uğurladığımız kadınların ardından, müsebbipleri;  ‘’ya iyi hal’’ ya da ‘’ kadın suçlu idi’’ gerekçesi ile en az ceza ile sıyrıldılar. Zira kadının mezardan kalkıp da kendini savunacak, yöneltilen suçlamaları çürütecek bir durumu yoktu ki..!
Keza cezayı kesen hukuk insanlarının da anası, karısı ya da kızı!
Canlı canlı bombalar, etrafı kasıp kavurdular!
Suruç’da, Ankara’da canları yitirdik pisi pisine! Canlı canlı gittiler… Gidemeyenler de hastane köşelerinde, birçok uzuv ve organlarını kaybetmiş halde can derdinde kaldılar. Şimdi ne haldeler? Bilen eden yok! Basın daha önemli mevzulara takılıp kaldığı için…
Yamuk, paralel, teğet derken tüm geometri terimlerini bilmeyenler de öğrendi çok şükür!
Dün baş olanlar, kazdıkları kuyunun kumpaslarında!
Çarşambayı FED aldı… Perşembe Merkez Bankasına kaldı!
Eylülden beri dört gözle beklenen faiz artırımı, en sonunda 25 baz puan olarak açıklandı da finans piyasaları bekleye bekleye girdikleri sancılardan kurtuldu. Gelişmekte olan ülkelerin başını çeken biz, Brezilya, Arjantin ve Güney Afrika gibi ülkelerin alacakları tavır 2016 ya kaldı.
Bu arada pazarda akşamüstü son kalanları toparlayıp, evdeki torunlarına aş götürmeye çaba sarf eden Ayşe teyze elbet bunlardan hiçbir şey anlamadı! Zira her şey ateş pahasıydı ve biber zam şampiyonu olmuştu.
Olmadık zamanda tayyare düştü! Pardon düşürüldü!
Gerekçesi haklıydı amma komşu fena tavır aldı! Üstelik tam da tüm komşularımız ile sıfır sorun yaşarken!

Turizm, ithalat, tekstil sektörü büyük yara aldı hatta bavul ticareti bile yayan!
İnşaat şirketleri bile Gazap Üzümlerini yemek zorunda kaldı!
Üreticinin ürünleri, iç pazara kanalize edilmesine rağmen tam dokuz milyon ton sebze meyve çöpe atıldı. İç pazara gelen ürünleri gördüğümüzde de ne yazık, bizim milletin çeri çöpü yediği, en iyi ürünlerinse ihracata gittiği gün yüzüne çıktı. Bu da işin başka yönü!
‘’Kim olursan ol yine gel’’ sözünü düstur edindik! Sınırlar kalbura döndü! Savaştan kaçanSuriyelileri kucakladık. Kalan biz de kaldı, bizi beğenmeyenler Ege kıyılarından Avrupa’ya kaçmak için ne kadar plastik bot, ahşap gemi varsa tıka basa doldular! Amma velâkin kıyılar, çocuklarının istikbalini bahane eden mültecilerin gerek kendilerinin, gerekse istikbalsiz çocukların cenazeleri ile doldu.
Dünya’nın güzelliği, çocuk gülüşlerinin masumluğunda idi! Çocukların masum gülüşleri soldu! Hem de hiç açmamacasına!
Şehrimizde, caddelerde, sokaklarda Suriyeli ailelerin haline üzülürken biz!
Güneydoğumuzda yanan ateşten nasibini alıp, kaçan ailelerin dramı ise Suriyeli mültecilerin halini aştı, içimizi kor gibi yaktı!
Oralarda yaşayan çocuklar, hem evsiz, hem de eğitimsiz kaldı! Yıkılıp yakılan kütüphaneler, hastaneler, camiler de cabası!
Kocaman bir yılın içine, yapmaktan büyük zevk aldığımız seçimleri sığdırdık! Bir daha, olmadı! Bir daha!
Daha bitmedi!
Yeni yılda kim bilir kaç defa daha, referandum falan filan, vesaire vesaire!
2015 Şubat ayında belirlenen TÜİK rakamlarına göre çalışan bir kişinin açlık sınırı 1592,61 lira olarak belirlenmişken! 1.1.2016 tarihi itibariyle çalışanların aylık asgari ücret rakamı 1300.- lira olarak açıklandı. İşverenleri kaygıya düşüren bu ücretin, işverene getireceği yükün bir kısmının devletçe süspanse edileceği bildirilince (artış miktarının yüzde 40’ı yani yaklaşık 110._ lira civarında), işverenlerin yüreğine birkaç damla su serpildi. Bu artıştan, istihdamın nasıl etkileneceğini, işsizlik oranlarının çift haneli rakamlardan, tek haneli rakamlara düşüp düşmeyeceğini, yeni yılın verilerinden öğreneceğiz…
İyi, güzel olaylar da oldu 2015 de…
Prof. Dr. Aziz Sancar hoca, Kimya bilimi dalında almış olduğu Nobel ödülü ile haklı gururumuz oldu. Hele ki ödülünü Mustafa Kemal Atatürk’e adamış olması ise ayrı bir gurur ve övünç kaynağımızdı.
2015’i uğurlamaya, 2016’yı karşılamaya 1 kala…
Temenni ve dileklerim, gelen gideni aratmasın!
Çocuklar, sıkıntı yaşamadan, bomba seslerinden uzak, can korkusu olmadan mutluluk ve huzur içinde yaşanacak ortamlarda büyüsünler. Şarkılarla… Saçlarını kesmeden! Oyuncaklarını, biberonlarını, ya da bebeklerini terk etmek zorunda kalmadan…
Tüm Dünya’yı barış ve huzur sarsın…
Ülkemiz Ortadoğu bataklığına saplanmadan, milletimiz birbirini kırıp dökmeden, yıkmadan yıkılmadan, tüm varlıkları ve kimlikleri ile sağlıklı günlerde yaşasın.
Sevgilerimle.