10 Aralık 2014 Çarşamba

Biz Osmanlıcayı tartışırken ülkede ve Dünya'da neler oluyor?


http://blog.milliyet.com.tr/biz-osmanlicayi-tartisirken-ulkede-ve-dunya-da-neler-oluyor-/Blog/?BlogNo=482461



Haberiniz var mı?
Yine değişti gündem!
Ve…
Millet olarak konuşmayı çok severiz biz, her dem!
Leyleğin ömrü geçermiş lak lak ile!
‘’Atı alan, Üsküdar’ı geçermiş’’ güle güle!
Mektep, medresede okumak ilim, irfan bilmek güzel değil midir?
Osmanlıca nedir? Ne değildir? Dil midir?
Osmanlı ırk mıdır? Dili nicedir?
Mesela şu an Osmanlı arşivleri nerededir? Ne haldedir? Kimler girebilir? Kimler okur, kimler çözümler?

Bırakınız! Öğrensin gençler!

Hazır ilkokul birinci sınıftan beri, el yazısı ile yazmayı da öğreniyor iken çocuklar! Daha kolay okuyup yazacaklar! Daha ne ki? Allah’tan el yazısını minik öykü kitaplarına da uygulamış bazı yayınevleri de çocuklar okurken fazla zorlanmasınlar, diye! Alt yapıda hazır!

Bir dil bir insansa… İngilizce, Almanca, Fransızca ya da Osmanlıca! Bilmenin ne zararı var?
Türkçe’yi doğru okuyup, doğru yazmasını tam anlamıyla öğrendikten sonra!

Biz gündemi tartışırken, bakın neler olup bitiyor.

‘’OECD (İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı) Türkiye’deki gelir dağılımındaki adaletsizlikte en kötü gelişme gösteren ülkeler arasında Meksika’dan sonra 2. Ülke olduğumuzu ‘’ açıklamış! Birinciliği kimseye kaptırmayız aslında da bu kez kaptırmışız!

‘’İzmir, Urla, Ovacık köyünde yapılması planlanan RES (Rüzgâr Enerji Santrali) için, ÇED raporuna gerek görülmemiş! 1806 adet kızılçam ağacının kesilmesinin Tabiat Varlıklarını Koruma ve Doğal Sit alanına aykırı olmadığına karar verilmiş! Bu karara karşı çıkan Ovacık köylülerinin de ağaç kesilen alana girmesi yasaklanmış! Zeytinler derken! Sıra kızılçam ormanlarına gelmiş! Daha daha sıradakiler bilinmezmiş!

Kadına şiddet ve kadın cinayetleri tam hız hüküm sürmeye devam ediyor! Her gün bir ya da 2 kadın, cenneti boyluyor, kocalarının eli maharetiyle. Hani ‘’cennet anaların ayakları altında’’ ya! Cennet konusunda yardımcı oluyor, adamlar! Esaslı hocaları da var! Çalışan kadınlar ah ah ‘’fuhuşa teşvik’’ ediyorlarmış ya! El âlemin yatak odasının perdeleri açık! Hocalar röntgende! İyi bilirler zahir!

George Orwel’i çok seven yazarımız Alev Alatlı’nın damadını, TT Net Genel Müdür vekilliğine atamışlar! Rivayet midir, nedir bilinmez! Dedikodu kulislerini kim karıştırır, kimse bilmez!

Yurttan sesler, burada kalsın! Biraz da gelelim Dünya’da olup bitene!

‘’Fransa’da güvenlik güçlerinin kamu düzenini sağlamak için kullandıkları gaz bombalarını; bir genç ebediyete intikal etti diye İç İşleri Bakanı Bernard Cazeneuve -Bir daha böyle bir olayın yaşanmasını istemiyorum ve kamu düzenini sağlamak için güvenlik güçlerinin gaz bombalarını kullanmasını yasaklıyorum- demiş! ‘’

Amerika’da ki bilim adamları, suni tohumlama ile döllendirdikleri penguen yumurtasını ( nasıl yaptılarsa?) 12 hafta kuluçkaya yatırıp, hayata ‘’merhaba’’ diyen penguenin boy boy fotoğraflarını çekip yayınlamışlar. Amerika’da öğrencilerin okudukları fen kitaplarında, insan dâhil tüm canlıların nasıl ürediklerine dair bilgileri içeren kısımların, halen neden yasaklanmadığı açıklanmadı henüz!

Güney Kore’de üniversite sınavında 2 soru hatalı imiş! Bunun üzerine Eğitim Bakanı Hwang Woo Yea, soruların hatalı olduğunu kabul etmiş ve özür dileyerek, görevinden istifa etmiş! Çok ilginç bir gelişme!

Bir istifa haberi de Portekiz’den.

İstifa eden edene! Bir istifa furyasıdır gidiyor!

Yolsuzluğa karıştığı iddia edilen İç İşleri Bakanı Miquel Macedo; yolsuzluk iddialarına cevap olarak ‘’istifam, sadece kişisel ve siyasal görüşlere dayalı bir karardır’’ diyerek açıklama yapmış!

Ha bu arada unutmadan!

NASA, gelecekte insanlar Mars’a rahat rahat gidebilsinler diye yeni uzay kapsülü ORİON’u deneme uçuşuna hazır hale getirmiş!

İngilizler de insan dışkısı ve atık yemek artıklarından çıkan gazlarla çalışan otobüs yapmışlar. B.kun içinde yüzecekler! Yok, pardon gidecekler! Haberleri yok!

TOKİ’de şehit  ve gazi ailelerine 13 yıl önce tahsisi edilen evleri ya satın alın ya da 30 gün içinde boşaltın diye geri istemiş! Doğru mudur bilinmez! Hadi o evleri geri versinler aileler de ya şehitler geri gelecekler mi? Ya da uzuvlarını kaybeden, gazilerin kayıp uzuvları?

Flaş flaş… Son dakika… ‘’Bedelli askerlik’’ meclisten geçti… Bekleyenlerin gözü aydın olsun…

Aydın deyince! Bizim iller, isimlerinden bıkmışlar! İsmimizi değiştirin diye tutturmuşlar!  ‘’Zaman düşünme ve uygulama devri.’’ Neden olmasın?

Aklıma geldi şimdi!
Sahi, Piri Reis neden idam edilmişti?
Arşivleri mi araştırsak ki?
Ya da…
Mezar taşında, yazar mı ki?

Ay Şen…






4 Aralık 2014 Perşembe

Bedelli askerlik derken!


http://blog.milliyet.com.tr/bedelli-askerlik-derken-/Blog/?BlogNo=481963



Bedel Hanya’ya, siz soluksuz gitmeyin Konya’ya!
 Yağ sürmeyin ekmeğine, dolandırıcıların!
Zira onlar hazır asker gibi siperde!
Bizim milletimiz kandırılmaya çok müsait! Şimdi telefonlarınıza günde birkaç tane mesaj düşmeye başlar!

‘’Bedelli askerlik için kredi sağlanır!’’

Sakın ha…

Bankaya maaş almaya gidersin. Ekranda kocaman bir yazı. ‘’Hiçbir emniyet görevlisi, polis veya savcı sizden para istemez, böyle bir durum için para çekmeyin ve hemen 155’e haber verin.’’ Ve… Buna rağmen, yıllardır bu tür dolandırıcılık işlerini yapan karanlık kişiler, yakalanmalarına, medyada ifşa edilmelerine ve halk da bu konuda defalarca uyarılmasına karşın. Halen bunlara inanan insanlar var. Bizim millette dikkat eksikliğimi var? Yoksa ayakta uyutulmaya bu kadar hazırlar mı?

Vakti zamanında da bazı Avrupa ülkelerinden telefonlarla aranan kişiler, duydukları kadın sesinin cazibesine kapılıp, anlatılan hikâyeye kanıp, kadınları kurtarmak pahasına, binlerce lirayı ‘’O’’ kadınlara havale etmiyorlar mıydı? Nasıl kurtaracaklarsa! Kadınlar gelen paraları da çatur çatır çutur yiyip, başka kurbanlar arıyorlardı! Bir de televizyon programlarına telefonla bağlanıp, bizimkileri nasıl tongaya düşürdüklerini anlatıyorlardı. Hali hazırda devam ediyor mu bilemem de!

Uyanık olmakta fayda var!
Tabii bu arada cennetin anahtarını vaat eden sahte müteahhitlere binlerce lirasını kaptıran insanları da unutmamak lazım. Cennet, nasıl vaat edilirse parayla?  Parayı götürenler zevk-i sefada, kaptıranlar saç baş yolmakta!

Kredi kartı borçları yüklenen insanlara gelen mesajlar da cabası! ‘’Kredi kartınızın borcunu biz ödeyelim! Siz bize ödeyin! Diyen ve  kurumsal tefecilerin elinden, karanlık tefecilerin eline düşen insanlar!

Bitmedi…! 

Bankaların kredi işlemleri esnasında tüketicilerden almış oldukları dosya masraflarının, tüketicilere iade edilmesi gündeme geldi. Bu kez de her gün telefonlara ya sayısız mesaj düşüyor, ya da telefon geliyor, bilinmedik telefon numaralarından! Telefon numaralarımızı nasıl buldukları da ayrı bir konu! Sizi arayan numaraya dönerseniz veya telefonda konuşan kişinin söylemlerine inanır,  yanılıp da kredi kartı bilgilerinizi verirseniz es keza! Yandı gülüm, keten helva! Ayıkla ondan sonra pirinçte ne kadar taş varsa!

Şimdi bedelli askerlik çıktı ya! Bazılarında hazır para da olmaz mesela! Ya da satıp satacakları gayrimenkulleri falan.  Eee sıcak para lazım acilen! Fakir gider askere, para bulan bedelliyi ödemeye! Şimdi dolandırıcılar, durumu fırsat bilip, mesajla ya da telefonla veya internet sitelerinde ’’kolay kredi’’ falan diye kişileri aldatma yoluna gidebilirler!

Aman dikkat!
Kulak ardına atmayın!
Dimyat’a pirince giderken, evdeki bulgurdan olmayın!
Benden söylemesi…

Ay Şen

Yandı gülüm keten helva; İş işten geçti anlamında kullanılan bir deyimdir.

Vakti zamanında iş bilir bir helvacı! Zamandan tasarruf etmek için kos helva ile keten helvayı aynı anda pişirmeye kalkar ve helvalar yanar. Yanık helvaların kokusunu taa üst kattan alan eşi, helvacıya seslenir ‘’ne bu koku, ne oluyor?’’ diye. Helvacı cevap verir ‘’yandı gülüm, keten helva!’’