8 Ocak 2017 Pazar



http://blog.milliyet.com.tr/her-yer-bembeyazdi/Blog/?BlogNo=550455


Beyazdı. Saf ve masum. Örtebiliyor muydu tüm kötülüklerin üzerini?
Bilinmez!
Önce sepkendi sulu sulu, sonra taneciklere dönüştü daha sonra lapa lapa ve rüzgarın hızıyla tipi tipi. Düştüğü her yeri örttü.
Ağaçlar, dallar beyaza büründü. Manzara nefisti.
Kadın, battaniyenin altında soğuktan titreşen 3 çocuğuna baktı üzüntülü gözlerle. Çok soğuktu çok. Oysa onun içi yangın yeri gibi alev alev. Son kalan 2 parça odunu attı sobanın içine. Harlayan ateşin üzerinde; bir çorba kaynattı alelacele. Dünden kalan ekmekleri doğradı. Sobanın az biraz verdiği ısıyla çocuklar kıpırdandı. ''Hadi yiyin yemeğinizi çabuk çabuk'' diye söylendi çocuklara.
Bir başka evde, bir çocuk sevinç çığlıkları atıyordu pencerenin önünde. ''Anne bak ne kadar güzel yağıyor. Hadi dışarı çıkalım, kartopu oynayalım.''
Kadın, sofrayı topladı. Sobanın geçen ateşine baktı acı acı. Yine içi yandı.
Saç kurutma makinesini 8 yaşındaki kızının eline verdi. ''Hadi bununla ısının biraz'' dedi!
Yan odaya geçti, başındaki eşarbı boynuna doladı. Üzerine çıktığı sandalyeye bir tekme attı.
Tüm hayatı bir film şeridi gibi gözlerinin önünden geçerken, kar beyazı oldu hatıralar.
Bir damla gözyaşı süzüldü. Kristalleşti. Dondu.
Her yer bembeyazdı.
Ölüm bile...
Ay Şen
Fotoğraf; Cigdem Savran Turgay'ın objektifinden

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder