24 Haziran 2013 Pazartesi

Aranıyor... Tecavüze uğrayan ADALET kayıp!

http://blog.milliyet.com.tr/araniyor-tecavuze-ugrayan-adalet-kayip-/Blog/?BlogNo=420094


Dirseklerinin üstüne abanarak yana doğru kaykıldı.
Oflaya puflaya doğrulmaya çalıştı.
Telaşla yere attığı iç çamaşırını el yordamıyla bulup, hızla üstüne geçirdi. Şimdi sıra pantolondaydı.

Ağzında kekremsi bir tat vardı. Sigaradan diye düşündü. Birkaç kez yalandı. Değişmemişti. Halen aynı tat.  Elleriyle bıyıklarını düzeltti.

Üstünü başını toparladı. Gömleğini falan düzeltti.

Yerde yatan kıza baktı. Gözyaşları sel gibi akıyordu. Eğildi saçlarını okşadı. Karman çormandı. Yavaşça ‘’ağlama!’’ dedi.

Kenarda duran sandalyeye ilişti. Paketten bir sigara çekti ve yaktı. Dumanını içine çekip, odaya savururken, aynı yaşta olan kızı geldi gözünün önüne. ‘’Ulan şimdi benim kıza biri bunu yapacak! Öldürürüm lan. Öldürürüm a… avradım olsun! ‘’

Belki pişmanlık, belki de beş dakikalık zevkin solmaya yüz tutmuş haliydi üstüne karabasan gibi çöken.

Yine döndü kıza baktı. Ağlıyordu hıçkıra hıçkıra.

Çarşafın bir kenarını tutup üzerine örtmeye çalıştı acemice. Sanki artık o minik ve biçare vücudu görmeye dayanamayacak gibiydi. Midesi bulanıyordu. Kendi iğrençliğinden bulanır mıydı insanın midesi? İçi cız eder miydi? ‘’Ahhhh ulan biz şu erkekler’’ diye geçirdi içinden. Yine kendi kızının silueti geldi bulanık bir halde gözünün önüne. O görüntüyü kovmaya çalıştı. İrkildi bir an!

‘’Ya yakalanırsak?’’

Evini düşündü. Karısını, çocuklarını. İş hayatını ve çevresini!

‘’Yok be!’’ dedi kendi kendine. Kim nerden bilecek. Hem bir kendi değildi ki! Kaç kişiler vardı daha! Kızla ilişkiye giren ve girmek için bekleyen! Gerçi kız daha küçüktü! Henüz 13 ünde… Yine kızı geldi gözünün önüne! Yezit görüntüler. Gitmek bilmiyordu ki gözünün önünden.

‘’O’’ böyle düşüncelere karılmış giderken, kapı tıkladı. Duymadı! Bir daha, bir daha tıkladı. Bildiği ne kadar dua varsa sıralıyordu içinden. Sanki kızın kanına girerken işlediği tüm günahları, silip süpürecek gibi o dualar! Habire mırıldanıp duruyordu!

Bu kez, kapı gürültüyle çalındı. Doğruldu oturduğu sandalyeden. Kapıya doğru yöneldi. Yavaşça süzüldü dışarı.

Sıradaki…
Bir değil üç değil, tam 28 kişiydiler. Vicdan yoksunu. Şeref ve onurdan nasibini alamamış adamlar! İğrençtiler!

Ve ADALET!
Yıllar boyu aranan ve bulunamayan kayıp adalet!

Yıpranan bedeninin hesabını veremez kimseler. Ne vicdan karşısında! Ne de Hak’ın adaletinde! Tecavüzler sonucu onarılamaz ne bedeni, ne de kirlenen ruhu! Süre gelir gider mahkemeler, duruşmalar! Tecavüz edenler… Ellerini kollarını sallayarak, gezerler fütursuzca! Utanmadan! Suçlu onlar değildir ki! Onları ayartan, baştan çıkaran ‘’O ‘’ küçük kızdır aslında!

Ne ilktir. Ne de son olacaktır!

Kim bilir bu düzende bu ve bunun gibi adamlar, daha kaç kızın canına, bedenine kıyacaktır? Nasılsa, adalet denen düzen onlardan yanadır!

Aynen, Bingöl’de 8 kişinin tecavüzü sonucu yürütülen ve gizlilik kararı alınan ve de tecavüzcülerini ortaya salan adalet gibi.

İndirim var!
Adaletin suçluya ceza indirimi!

Takım elbise giymiş. İyi hal indirimi!

Kamuoyunda babasını rezil etmiş… Mahcubiyet indirimi!

Kot giydi. Çantasında doğum kontrol hapı vardı indirimi!

Cilveleşti indirimi!

Bakire değildi indirimi!

Kızın ruh sağlığı bozulmamış indirimi!

Tecavüz yarım kaldı indirimi!

Baban yaşındaki adamları baştan çıkaran sensin, indirimi!

Hangi birini sayayım ki?

Sıradakiiiii…


Ay Şen



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder